Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan “Avrupa Günü” mesajı: Beraber çalışmaya hazırız

İletişim Başkanlığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 9 Mayıs Avrupa Günü ile ilgili yazıya döktüğü mesajı paylaştı. Aday ülke statüsü sebebiyle bugünün Türkiye’nin de günü bulunduğunu ifade eden Erdoğan, Avrupa’nın sulh ve istikrar sürecinin 9 Mayıs’ta başladığını belirtti. İslam düşmanlığı, ırkçılık, ayrımcılık benzer biçimde konuların Avrupa’da yükselişte bulunduğunun altını çizen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Avrupa bir araya gelmesinin temellerini atan Schuman Deklarasyonu’nun yayımlandığı 9 Mayıs, Avrupa Birliği’ne (AB) adaylık statümüzün tescil edilmiş olduğu 1999 yılından bu yana vatanımızda de “Avrupa Günü” olarak algı edilmektedir. 9 Mayıs Avrupa Günü, bir tek Avrupa’nın siyasal ve ekonomik birliğinin başlangıcı olmakla kalmayıp, bununla birlikte onlarca yıl devam eden ortak çabanın meyvesi durumundaki barışın ve istikrarın anılmasına da imkân sağlamaktadır. Sadece, küresel düzeyde ve yakın bölgemizde yaşanmış olan savaşlar, çatışmalar, terör eylemleri, düzensiz göç ve iklim değişikliği benzer biçimde birçok meydan okuma, tüm dünyada olduğu benzer biçimde Avrupa Kıtası’nda da düzeni tehdit etmektedir. Kıta genelinde giderek tırmanan İslam düşmanlığı, yabancı karşıtlığı ve ırkçılık, Avrupa’da hayatlarını sürdüren insanlarımız ve göçmenler için en büyük kaygı kaynaklarından biridir. Avrupa Türk Toplumu’na yönelik ayrımcılık ve nefret suçları günden güne olağan hale gelmektedir. Bugüne dek 15 bini çocuk toplam 35 bin Filistinlinin katledildiği Gazze krizi bağlamında bazı Avrupa kurumlarının ve ülkelerinin izlediği politikalar ise Avrupa değerlerine yönelik inancın sarsılmasına sebep olmuştur. Avrupa’yı ve ortaklaşa coğrafyamızı etkileyen krizler, çatışmalar ve savaşlar çözümsüzlüğe mahkûm oldukça, bu değerlerin sorgulanması artarak devam edecektir. Mevcut jeopolitik konjonktürde, AB’nin, geniş Avrupa coğrafyası ve Akdeniz Havzası’nda kapsayıcı, işbirliğini önceleyen ve adaletli politikalar izlemesi, Kıtamızın geleceği açısından her zamankinden daha mühim hale gelmiştir. Genişleme politikasının ivme kazanılmış olduğu bu eleştiri dönemeçte, ülkemiz ve AB’nin, ilişkilerinin temeli olan katılım müzakereleri dahil, her alanda işbirliğini geliştirmesi ve daha sağlam bir zemine oturtmasının vakti çoktan gelmiştir. AB’nin ülkemizle ilişkilerini ahde vefa ilkesi çerçevesinde adil ve netice odaklı bir yaklaşımla yürütmesi, ilişkilerimizi çıkmaza sokan siyaset ve söylemlerden kaçınması dirimsel öneme haizdir.

“TÜRKİYE STRATEJİK KABİLİYETİNİ KULLNACAK”

Avrupa Birliği’nin küresel güç olmasını da negatif anlamda etkileyen ülkemize yönelik dışlayıcı politikalar karşısında, Türkiye, haiz olduğu stratejik imkân ve kabiliyetlerini kullanmaktan ve geliştirmekten geri durmayacaktır. Türkiye olarak, gelecekte daha müreffeh, daha dayanışmacı, daha açık, ülkemizin hak etmiş olduğu yeri almış olduğu bir Avrupa tablosu için beraber çalışmaya hazır olduğumuzu bu vesileyle bir kez daha hatırlatmak isterim. Bu düşüncelerle, vatandaşlarım başta olmak suretiyle tüm Avrupalıların 9 Mayıs Avrupa Günü’nü kutlama ediyorum.”