Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yargı kurumları eleştirilemez değildir sadece yıpratılmasına izin vermeyiz – Son Dakika Türkiye Haberleri

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İdari Yargı Günü ve Danıştay’ın 156. Kurum Yıl Dönümü Töreni’nde bir konuşma gerçekleştiriyor.Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyleki:Hukuk devletinin en temel ilkelerinden biri idarenin yargısal denetimidir. Bu ilkenin hayata geçmesi sadece idarenin her türlü fiil ve işlemlerinin yargı denetimine doğal olarak olmasına bağlıdır. Bu misyonun ülkemizdeki temsilcisi de Danıştay’dır. Danıştayımız, kamu ile yurttaş arasındaki ihtilafların çözümünde nihai karar vericidir.Makamlarımız ve ünvanlarımızdan öte 85 milyonun bir ferdi olarak tamamımız şu gerçeğe yürekten inanıyoruz; iyi mi geç gelen hakkaniyet hakkaniyet değilse, topluma itimat veren ve erişilebilir hakkaniyet sistemi de bekamızın güvencesidir. Devlet, adaletle hükmettiği, hakkaniyet dağıttığı müddetçe güçlüdür. Dimdik ayaktadır. Adaletin olmadığı yerde rahatlık, refah olmaz.“PEK ÇOK ADALETSİZLİĞE ŞAHİTLİK ETMEK ZORUNDA KALDIK”Biz adalete büyük ehemmiyet veren fakat pek fazlaca adaletsizliğe şahitlik etmek zorunda kalan bir milletiz. 27 Mayıs darbecilerinin gerçek bir mahkemeden ziyade fena bir tiyatroyu çağrıştıran Yassıada’da işledikleri hukuk katliamlarını unutmuyoruz. 12 Eylül dikta rejiminin, bir sağdan, bir soldan darağacına gönderilmiş olduğu gençlerin acısı asla dinmedi. 28 Şubat döneminde adeta koro halinde darbecilere alkış tutanların, hukuk sistemimize verdikleri zararın telafisi seneler aldı. 17-25 Aralık yargı-emniyet girişiminin faillerinin sebep oldukları sıkıntıların hala yükünü çekiyoruz. 15 Temmuz’da ödediğimiz ağır bedeller ise ortadadır. Hakkaniyet sistemimiz, bir dönem darbecilerin, bir dönem kendini milletten üstün gören yapıların bir dönem de FETÖ’nün sultasına maruz kaldı.”YARGI KURUMLARI ELEŞTİRİLEMEZ DEĞİLDİR”Son yıllarda bu mahfillere yazılı, görsel ve dijital mecralarıyla medyanın ve toplumsal medyanın eklendiği görülüyor. Medyanın ve toplumsal medyanın millet namına denetim vazifesi üstlenmesi demokrasimiz için bir kazançtır fakat mahkeme kurup sağa, sola yargı dağıtma boyutuna asla varmamalıdır.Yargı kurumları eleştirilemez değildir. Kararlarına itiraz edebiliriz. Sadece yargının yıpratılmasına asla izin vermeyiz. Kuvvetli, yansız, bağımsız, iyi ve seri işleyen bir hakkaniyet sistemi evlatlarımıza bırakabileceğimiz kıymetli bir mirastır.”YARGININ İDEOLOJİK KAMPLAŞMADAN UZAK DURMASINI TEMİN ETMEMİZ GEREKİYOR”Yargının yasama ve yürütmeye müdahalesi iyi mi yanlışsa, yargının siyasal tartışmaların içine çekilmesi de o denli hatalıdır. İktidarı ve muhalefeti ile basını ve sivil toplumuyla hep beraber yargımızın ideolojik kamplaşmadan uzak durmasını temin etmemiz gerekiyor. Ülkenin selameti yerine belli bir zümrenin menfaatini gözeten dar kadrocu anlayışların devletimizin kurumları içinde yine yuvalanmasına izin vermeyeceğiz. Bu mevzuda hepimizin mesuliyet bilinciyle hareket etmesi şarttır.Yaptıklarımızın ve yapamadıklarımızın ışığında düzeltim irademizi halen diri tutuyoruz. Türkiye, istikbalini sadece daha çok demokrasi, daha çok ekonomik refah ve bunlara paralel olarak daha çok güvenlik üstüne inşa edebilir. Güvenlik, kuvvetli bir demokrasinin teminatıyken, demokrasi de güvenliğin dayanağıdır.