Kimler kurban kesmekle yükümlüdür? (Kurban kesmekle yükümlü kişiler) – Son Dakika Türkiye Haberleri

Kurban kesmek, akıl sağlığı yerinde, büluğa ermiş, temel gereksinimleri ve borçlarından başka nisap miktarı mala haiz olup seferi olmayan her Müslümanın yerine getirmekle yükümlü olduğu malî bir ibadettir. Akıl sağlığı yerinde, hür, mukim ve dinî ölçülere gore varlıklı sayılan mümin, İlâhî rızayı kazanmak gayesiyle kurbanını kesmekle hem Cenâb-ı Hakka yaklaşmakta, hem de maddî durumlarının yetersiz olması sebebiyle kurban kesemeyenlere yardımda bulunmaktadır. Bu ibadetin ruhunda Hakk’a yakınlık ve halka fedakârlıkta bulunma anlayışı vardır. Kurban, bir Müslümanın tüm varlığını, gerektiğinde Tanrı yolunda feda etmeye hazır bulunduğunun bir nişanesidir.Bu malın artıcı (nâmî) olup olmadığına ve üstünden bir yıl geçip geçmediğine bakılmaz. Buna gore yukarıda zikredilen şartları taşıyıp, temel gereksinimlerinden ve borcundan başka 80,18 gr. altın yada değerinde para ya da eşyaya haiz olan kimselerin kurban kesmesi gerekir.
KURBANIN DİNİ DAYANAĞI NEDİR?Kurban, Kur’ân-ı Kerîm, Sünnet ve icmâ ile durağan(durgun) bir yakarma olup hicretin ikinci senesinde meşru kılınmıştır. Kur’ân-ı Kerîm’de şöyleki buyrulmaktadır: “Tanrı’ın kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üstüne belli günlerde (onları kurban ederken) Tanrı’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.” (el-Hac, 22/28), “Her ümmet için Tanrı’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üstüne adını ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık.” (el-Hac, 22/34).Sahih hadis kaynaklarında yer edinen rivâyetlerde, Hz. Peygamber (s.a.s.), Kurban Bayramında Tanrı katında en sempatik ibadetin kurban kesmek bulunduğunu, kurbanın kesilir kesilmez Tanrı katında makbul olacağını ve kurban edilen hayvanın boynuzu, tırnağı da dâhil olmak suretiyle her şeyinin kişinin hayır hanesine yazılacağını ifade etmiştir (Tirmizî, Edâhî, 1 [1493]; İbn Mâce, Edâhî, 3 [3126]). Nitekim kendisi de kurbanın meşru kılınmasından itibaren vefat edinceye kadar her yıl kurban kesmiştir (Tirmizî, Edâhî, 11 [1506-1507]; bkz. Buhârî, Hac, 117, 119 [1712, 1714]; Müslim, Edâhî, 17 [1966]).Ek olarak hicretin ikinci yılından günümüze kadarki süreçte Müslümanların kurban kesmeleri, bu mevzuda görüş birliği bulunduğunu da göstermektedir.