İstanbul Caz Festivali’nde bu konserler kaçmaz

Meşhur “caz şapkasını” da yanına alıp uzun bir aradan sonrasında İstanbul’da tekrardan müzikseverlerle bir araya gelecek olan Gregory Porter, RAMSEY’in sponsorluğunda 8 Temmuz Pazartesi günü saat 21.00’da Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda İstanbullulara unutulmaz bir performans sergileyecek. BBC’nin “kaygı verici halde azca rastlanan, nadir bir tür” olarak tanımladığı Porter, üniversiteden sonrasında Brooklyn’de caz kulüplerinde aşçılık yaparken sahneye çıkmaya başladı ve yazıp çekmecesine terk etmiş olduğu şarkı sözleri onu dünya sahnelerine taşıdı. Cazı büyük kalabalıklarla buluşturan müzisyen, ırkçılık direnişinin simgesi Dr. Martin Luther King’i anlattığı “1960 What?” şarkısıyla hafızalara kazındı, 2014’te Liquid Spirit ile, 2017’de Take Me to the Alley ile “En İyi Caz Vokal Albümü” branşında Grammy’ye layık görüldü. Çocukluğundan bu yana beslendiği country, gospel ve blues’un yanı sıra caz, R&B ve funk içinde dolaşan ayırt edici tarzıyla dikkat çeken sanatçı, bayağı hayatları iyi müziğe dönüştüren ve iyileşme hikâyelerine birlikte rol alan sevgi ve ümit dolu şarkılarıyla İstanbullu dinleyicilerle buluşmak suretiyle uzun süre hafızalardan çıkmayacak bir performansa imza atacak. Arlo Parks: Mercury ödüllü yetenekli sanatçı ilk kez Türkiye’de
9 Temmuz Salı, 21.00, Sultan Park – Swissôtel The Bosphorus
Arlo Parks Mercury ödüllü ve Grammy talibi Arlo Parks, 9 Temmuz Salı saat 21.00’da Sultan Park – Swissôtel The Bosphorus’da Cyberwise Siber Güvenlik AŞ.’nin desteğiyle ilk kere İstanbullu seyircisiyle buluşacak. Tutkulu bir ozan ve iyi bir hikâye anlatıcısı olan Parks, ona Grammy adaylığı ve Mercury ödülü kazandıran 2021’de çıkardığı ağırlıklı olarak R&B, soul ve indie’nin eşlik etmiş olduğu ilk albümü Collapsed in Sunbeams’ten sonrasında The Guardian “büyük bir yeteneğin doğuşu”nu müjdeledi. Çıkmış olduğu dünya turunda Harry Styles, Lorde ve Florence + the Machine ile aynı sahneyi paylaşan sanatçı, 2023’teki son albümü My Soft Machine ile hem alternatif pop’a kaydı hem de üzüntü, türbülans, iyileşme ve mekânsızlıktan bahsetti. Arlo Parks, Sultan Park – Swissôtel The Bosphorus’un kıymetli işbirliğiyle, şiirsel dilinden kendi hikayelerimizi dinleyeceğimiz bir konser için ilk kez Türkiye sahnesinde bizimle buluşacak. Festivalin Türkiye’de ilk kez sahne alacak öteki adları: Chris Isaak, YolanDa Brown ve dahası Chris Isaak 31. İstanbul Caz Festivali, Arlo Parks’ın yanı sıra birçok mühim adı de ilk kez ağırlıyor. “Wicked Game” ile adını duyuran, “Blue Hotel” ve “Baby Did A Bad Bad Thing” şeklinde şarkılarıyla uzun seneler müzik listelerinin vazgeçilmezi olan, kalıplara sığmayan müziği ve baştan çıkarıcı sesiyle Chris Isaak, İngiltere’nin en başarıya ulaşmış hanım saksofoncularından, enerjik, doğaçlamaya açık özgür müziği ile YolanDa Brown, kendi sürecinin en kuvvetli davulcusu olarak anılan Greg Hutchinson’la beraber sınırları aşan müziği ve şaşırtıcı performansı ile Baptiste Trotignon, Avrupa’nın en büyük müzik grupları içinde sayılan, tutkulu bir enstrümantal ses deneyimi ile Çağıl Art Orchestra feat. Kornél Fekete-Kovácsve festivalde Parklarda Caz’da sahne alacak olan, sürprizli melodileri, enerjik saksofon soloları, akılda kalıcı davul ritimleriyle punk, caz ve elektronik müziğin yepyeni bir karışımını buluş eden, iki saksofon ve bir davul setiyle Brass Riot ve festival kapsamında +1’li Gece Gezmesi’nde çıkacak olan, elektronik bir punk deneyine tanıklık edeceğimiz bas ağırlıklı groove’ları ve bilgisayarlı ritimleriyle Baby’s Berserk, Türkiye’de ilk kez konser verecek öteki sanatçılar içinde yer ediniyor. İstanbul Caz Festivali’ndeki tüm konserlerin biletleri passo.com.tr ile İKSV ana gişeden (Pazar hariç her gün 10.00-13.00 ve 14.00-18.00 arası) alınabilir.