Cumhurbaşkanı Erdoğan: Cumhur İttifakı olarak asla duruşumuzdan ödün vermeyeceğiz – Son Dakika Türkiye Haberleri

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İspanya ve İtalya’daki temaslarını tamamlayarak yurda döndü.Erdoğan dönüş yolunda uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.Ziyareti takip eden gazeteciler arasındaki NTV Genel Gösterim Yönetmeni Nermin Yurteri, canlı yayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajlarını aktardı.“İLİŞKİLER TÜM YÖNLERİYLE GÖZDEN GEÇİRİLDİ”12-14 Haziran tarihleri içinde Madrid’de bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ilk gün İspanya Kralı 6. Felipe ile ikinci gün […]

Haziran 15, 2024 - 14:10
 0
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Cumhur İttifakı olarak asla duruşumuzdan ödün vermeyeceğiz – Son Dakika Türkiye Haberleri

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İspanya ve İtalya’daki temaslarını tamamlayarak yurda döndü.Erdoğan dönüş yolunda uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.Ziyareti takip eden gazeteciler arasındaki NTV Genel Gösterim Yönetmeni Nermin Yurteri, canlı yayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajlarını aktardı.“İLİŞKİLER TÜM YÖNLERİYLE GÖZDEN GEÇİRİLDİ”12-14 Haziran tarihleri içinde Madrid’de bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ilk gün İspanya Kralı 6. Felipe ile ikinci gün ise İspanya Başbakanı Pedro Sanchez’le bir araya geldiklerini hatırlattı. Erdoğan, İspanya Başbakanı Sanchez’le görüşmesinde, bakanların da katılımıyla Hükümetlerarası Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı gerçekleştirdiklerini, görüşmede iki ülke arasındaki ilişkilerin tüm yönleriyle gözden geçirildiğini söylemiş oldu.“TCG ANADOLU’NUN BİR ÜST SEGMENTİNE GEÇME KARARI ALDIK”İki ülke içinde 12 yeni antak kalma imzalandığını özetleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çeşitli alanlarda imzaladığımız 12 anlaşmayla ilişkilerimizin ahdi zeminini güçlendirdik. Ayrıca TCG Anadolu, İspanya’yla müdafa endüstri iş birliğimizin sembolüydü. Şimdi yaptığımız görüşmelerle beraber artık bunun bir üst segmentine geçme sonucu aldık ve bunun da adımını attık.” dedi.“TÜM BASKILARA RAĞMEN FİLİSTİN’E VERDİĞİ DESTEK TAKDİRE ŞAYAN”Erdoğan, görüşmeler esnasında bölgesel konuların da ele alındığını belirterek, “İspanya’nın Filistin’i tanıma kararıyla ilgili olarak duyduğumuz memnuniyeti gene kendisiyle paylaştım. Sayın Sanchez’in tüm baskılara karşın Filistin’in halklı mücadelesine verdiği destek her türlü takdire şayandır. İsrail-Filistin ihtilafının çözümünde inşallah bundan sonrasında da İspanya ile dayanışma içinde hareket edeceğiz.” ifadelerini kullandı.“MEDENİYETLER İTTİFAKI’NDA MÜŞTEREK BİR HAZIRLIK YAPACAĞIZ”Avrupa Parlamentosu seçimlerinin, Türkiye’nin kaygılarını haklı çıkardığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Medeniyetler İttifakı girişimini hayata geçiren iki ülke olarak, İslam ve yabancı düşmanı akımlara dair ortak endişelerimizi dile getirdik. Aslına bakarsanız 20’nci yıla giriyoruz ve Medeniyetler İttifakı’nda 20’nci yılla ilgili de ortaklaşa bir hazırlık yapacağız. Gelecek yıl 20’nci yıl dönümüne erişeceğimiz Medeniyetler İttifakı çerçevesinde diyalog ve karşılıklı anlayışa vurgu meydana getiren faaliyetler düzenleme imkanlarını da gözden geçireceğiz. 8. Hükümetlerarası Zirve Toplantımızın ve Madrid’deki istişarelerimizin İspanya ile ilişkilerimizin kuvvetlenmesine mühim katkılar yapacağına inanıyorum.” dedi.
“MEVCUT ULUSLARARASI SİSTEMİN SINIFTA KALDIĞINI İFADE ETTİM”
İspanya’daki temaslarının arkasından İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin davetiyle İtalya’ya geçtiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada G7 Liderler Zirvesi’ne katıldıklarını söylemiş oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Görüşlerimizi zirve marjında meydana gelen Afrika ve Akdeniz ile Suni Zeka ve Enerji Temalı Yüksek Düzeyli Oturum’da mevkidaşlarımızla paylaştık. Bölgemizin karşı karşıya kalmış olduğu oldukca boyutlu tehdit ve meydan okumalar hakkında düşünce alışverişinde bulunduk. Gazze özelinde mevcut internasyonal sistemin ve kurumların asli görevlerini yerine getirme noktasında sınıfta kaldıklarını bir kez daha açıkça ifade ettim. İnsanlığın mazlumların sesine kulak veren oldukca daha adil bir dünyada yaşamasının mümkün olduğuna işaret ettim.” ifadelerini kullandı.Zirvede bazı G7 ülkelerinin liderleriyle bir araya geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zirve hitabında Gazze’de acil kalıcı ateşkes duyuru edilmesi ve insani yardımların kesintisiz akışının sağlanması için bir kez daha çağrıda bulundum.” diye konuştu.Cumhurbaşkanı Erdoğan, değerlendirmelerinin arkasından gazetecilerin sorularını yanıtladı.Erdoğan’a yöneltilen sorular ve Cumhurbaşkanı’nın yanıtları şöyleki:SORU: Türkiye ile İspanya arasındaki ticari ve kültürel bağlantılar iki ülke için, bilhassa de Filistin hususunda ortaklaşa takındıkları tavırlar, tüm dünya ve insanlık için ne vadediyor, ne beklemeliyiz?İsrail’in internasyonal hukuku hiçe sayan katliamları karşısında İspanya ile duygularımızın çekincelerimizin ve itirazlarımızın ortak bulunduğunu görmek sevindirici. Özelikle Filistin’in devlet olarak tanınması mevzusunda İspanya, zifiri karanlıkta insanlık gemisine yol gösteren bir deniz feneri bulunduğunu kanıtladı. Gerek insanlığın vicdanını harekete geçirici çağrıları gerekse yürekli ve kesin uygulamaları bunu perçinledi. Sadece insanlık gemisinin yoluna kazasız belasız devam edebilmesi için yeni deniz fenerlerine gerekseme var. Filistin meselesinde İspanya’yla aynı istikamete bakışımız şu bakımdan ehemmiyet arz ediyor. İspanya malum bir Avrupa Birliği üyesi, Avrupa Birliği üyesi olmanın yanında bununla beraber da NATO’da birlikte olduğumuz bir ülke. İsrail’in internasyonal hukuku hiçe sayan tavrı karşısında Filistin’in haklı direnişine yüreğini koyması ve derhal arkasından da Avrupa ülkelerinden bazı çözülmelerin başlaması açısından da oldukca büyük ehemmiyet arz ediyor. Bilhassa Filistin’in devlet olarak tanınması mevzusunda İspanya’nın tavrının İsrail’e öyleki ya da bu şekilde destek olan devletler arasından çözülmeleri bununla beraber getireceği inancındayım. Nitekim Sanchez’le yaptığımız ayaküstü görüşmelerde de “bunun devamı gelecek” yaklaşımları oldu. İnsanlığın karşı karşıya olduğu Filistin sınavından geçmek için daha oldukca ülkenin bence İsrail’e cesurca “dur” demesi ve barışın yanında yer alması gerekir. Fakat İspanya şeklinde ülkeler bu adımı atınca, inşallah barışın yanında yer alacak ülkelerin sayısı da artacaktır. Ikimiz de İspanya da öteki dostlarımız da insanlığa barışı vadetmeye ve bunun için çabalarımızı artırmaya devam etmeliyiz.SORU: Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Gazze ile ilgili almış olduğu ateşkes kararının hayata geçirilebilmesi, uygulanabilmesi mevzusunda ne düşünüyorsunuz? Kısa süre içinde bir ateşkes sağlanabilecek mi? Bir de Filistin devletinin tanıması mevzusunda yeni bir ivme başladı mı? Bu ivme bir netice verir mi sizce? İhtimali iyi mi görüyorsunuz?Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin bugüne dek attığı adımlara dikkat ederseniz ABD Birleşik Devletleri devamlı kesişim noktası olmuştur.  Burada da büyük olasılıkla gene öyleki olacak. Aslen bizim “dünya beşten büyüktür” tezimizin işaret etmiş olduğu nokta da burası. Bu sebeple İsrail aleyhinde alınması ihtiyaç duyulan kararlar söz mevzusu olduğunda ABD, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni bloke ediyor. Şu anda alınan ateşkes sonucunda da benim endişem gene bir halde Konsey’i bloke edeceği şeklinde. Fakat öyleki de olsa, bu şekilde de olsa, bizim için en mühim adım Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden öte, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndan çıkan kararlardır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndan çıkan pozitif yönde kararlarda 150’ye yakın ülke ne yapmış oldu? Bizim düşündüğümüz şeklinde düşündüler ve Filistin’in yanında yer aldılar. Bu tarz şeyleri daha ileri taşımamız lazım. Bunu başardığımız takdirde bu yaklaşım süre içinde inşallah Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni de belli bir noktaya çekecektir. Aslen mevcut durum Birleşmiş Milletler için de bir fırsattır. BM yapılanması başta İsrail olmak suretiyle bazı hukuk tanımaz ülkelerin yerle yeksan etmiş olduğu itibarını tekrardan kazanmak istiyorsa, bu fırsatı oldukca iyi değerlendirmesi gerekir. İsrail’in durdurulması bir tek Gazze’de huzuru sağlamakla kalmayacak, bununla beraber BM sistemine, internasyonal hukuka, insan haklarına karşı meydana gelen İsrail saldırılarını da bastıracak. Bu mesuliyet ilk olarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyelerinin omuzlarındadır. Birleşmiş Milletler’in sonunun Milletler Cemiyeti şeklinde olmasını istemiyorsak, bunu sağlamak mecburiyetindeyiz. Devamlı söylediğimiz şeklinde, bölgede nihai barışın yolu iki devletli çözümden geçer. Bu formül bununla beraber kalıcı çözümü getirir. Güvenlik Konseyi üyelerinin Filistin’i devlet olarak tanıması bölgede iklimi değiştirebilir.SORU: ABD Başkanı Joe Biden’in bizzat açıklamış olduğu üç aşamalı bir ateşkes planı var. Fakat daha öncesinde de İsrail’in bu ateşkes çabalarını onlarca kere sabote ettiğini biliyoruz. Örnek olarak Joe Biden gene Ramazan ayı öncesi bir ateşkes olacağını açıklamıştı fakat olmamıştı. İsrail buna uymamıştı. Bu kez umut var olmak için bu zemini uygun görüyor musunuz? Şu demek oluyor ki bu kez Joe Biden’in bizzat açıklamış olduğu bu üç aşamalı ateşkes planına İsrail uyar mı sizce? Ümitli misiniz?Kabataslak baktığımız süre bu açıklamadan kıvanç duyuyoruz. Fakat bu BMGK’nın beş sürekli üyesini Filistin’in yanına çekmeye yetmiyor. Buraya bilhassa bakmamız lazım. Ben, inanıyorum ki, ABD Birleşik Devletleri de İsrail’in artan şımarıklığından rahatsız. Bu rahatsızlığı Amerikan yönetimi açık açık dile getirmese de Amerikan üniversitelerinden, sokaklarından, öğrencilerinden, rektörlerden yükselen sesler, burada artık belli bir dönüşümün başladığını gösteriyor. Bu da İsrail’i ciddi manada rahatsız ediyor. Artık şundan hepimiz güvenilir ki bu kervan bu şekilde yürümez. İnşallah ABD’da yaklaşan son seçimlerle beraber hava oldukca daha değişik gelişebilir. Biden’in bu açıklamasından sonrasında bizim yaptığımız açıklamalar var. Dünyada birçok ülkenin bu mevzuda yapmış olduğu açıklamalar var. İnşallah isabetli adımları hep birlikte atarız ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden bu mevzuyla ilgili çıkacak kararlar bundan bu şekilde oldukca daha değişik istikamette gelişir. Sayın Biden’dan bu planın bir seçim yatırımı değil, hakkaten ve samimi olarak Filistin’deki katliamları sonlandırmak için atılmış bir adım bulunduğunu kanıtlama etmesi organik olarak beklenir. Güvenlik Konseyi sonucu bir adımdır, sadece kafi değildir. Kağıt üstündeki bir oldukca kararın İsrail tarafınca iyi mi yok sayıldığını çoğumuz biliyoruz. Sayın Biden da artık bir içtenlik testinden geçmektedir.SORU: Suriye’de terör örgütünün halletmeye çalmış olduğu sözde seçim Türkiye’nin sonucu ve tutumu sonrasında ertelendi fakat iptal edilmedi ve tekrardan tecrübe etme ihtimalleri bulunuyor. Eğer tekrardan bu seçimi halletmeye çalışırlarsa Türkiye’nin tavrı ne olur?Ortada seçim falan yok, ilk olarak bunu belirtelim. Ortada terör örgütünü meşrulaştırma ve bölgede bir teröristan oluşturmak için tertiplenmiş bir oyun var. Biz oyun bozma mevzusunda ne kadar mahir olduğumuzu bundan önceki süreçlerde net bir halde gösterdik. Doğal burada Suriye yönetimi de kesinlikle onlara bu aşamada rahat adım atma yada hareket etme müsaadesini vermeyecektir, vermez. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan Moskova’daydı. Moskova’da Sayın Putin’le bu mevzuları etraflıca görüştüler. Rusya Dışişleri Bakanı Sayın Lavrov’la görüşmeleri oldu. Suriye’de PKK terör örgütünün ve diğerlerinin rahat hareket etme imkanı inşallah olmayacaktır. Bu şekilde bir durum olduğu anda aslına bakarsan ikimiz de ilgili birimlerimizi lüzumlu şekilde seferber ederiz. Burnumuzun dibinde bir teröristan kurdurmayız. Bunun için ihtiyaç duyulan ne ise yapmaktan da asla ve asla imtina etmeyiz.SORU: Bu ziyaretinizde Eurofighter meselesi gündeme geldi mi? Almanya’nın bir blokajı var bunu aşmak mümkün olacak mı?Bu mevzuyu Sayın Sanchez’le görüştük. İspanya’nın bildiğiniz gibi eğitim uçakları mühim. Bu eğitim uçaklarından bizlere verebilme şansları yada kabiliyetleri var. Fakat Almanya’yla temas noktasında bu mevzuda bizlere destek olma durumunu kendilerine söyledim. Eurofighter’la ilgili bu şekilde bir görüşme yapabileceğini açıkladı. Fakat hepsinden öte bizim için şu anda Eurofighter mühim. Bu mevzuda Almanya’da artık yumuşadı. İlgili bakanlarımız muhataplarıyla lüzumlu görüşmeleri yapıyorlar, yapacaklar. Bizim temel yaklaşımımız bellidir: gereksinimlerimizi ilk olarak NATO müttefiklerimizden karşılamak isteriz. Fakat sürecin sonunda negatif bir netice elde edilirse alternatifsiz de değiliz. KAAN’ımız artık kanatlandı. İlerleyen dönemlerde seri üretimin başlaması ve envantere giriş sürecinin tamamlanması sonrası bu mevzuda sıkıntımız da kalmayacak. Bir dönem benzer süreci insansız hava araçlarında da yaşamıştık. O süre da müttefiklerimizden bu tarz şeyleri alamamıştık. Sonrasında ne oldu, insansız hava araçlarımızı en yüksek kalitede ürettik. Şimdi birçok ülke bu tarz şeyleri alabilmek için Türkiye’nin kapısını çalar hale geldi.SORU: Konuşmanızın başlangıcında Avrupa Parlamentosu seçimlerine değindiniz. Avrupa’da aşırı sağ ve ırkçı partilerin yükselişini birkaç senedir gözlemliyoruz. Son olarak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde birçok ülkede sandıkta ciddi bir güç elde ettiler. Bu durum Türkiye- Avrupa Birliği ilişkilerini iyi mi etkileyecek, Türkiye oluşan bu yeni durumla ilgili yeni bir strateji belirleyecek mi?Şu anda bilhassa bizim Avrupa Birliği üyesi ülkelerle atacağımız adımlarda ibre bizlerden yana dersem abartmış olmam. Bu mevzuyla ilgili olarak da şu anda Avrupa Birliği’nden Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılan partilerin bir çok Türkiye’nin ne denli haklı bulunduğunu kabul ediyor. Örnek olarak onlardan biri İspanya Başbakanı Sanchez. Türkiye’nin duruşunu takdirle karşıladığını bizlere açıkladı. Almanya Başbakanı Olaf Scholz da bu aşamada pozitif yönde duruş sergiliyor. O da Türkiye’ye bakışı lehte olanlardan. Biz işimize bakacağız. Bu süreçte Türkiye’nin gerek Almanya’da gerek İngiltere’de gerek Fransa’da yakaladığı şanslar var. Biz bu şanslarımızı da kuvvetli durarak denemeye devam edeceğiz. Biz uzun zamandan beri, yaklaşan tehlikeyi işaret ediyorduk. Bilhassa Avrupa’da yükselen ırkçılığın bir çekince bulunduğunu, buna olanak verilmemesi icap ettiğini muhataplarımıza anlattık.Sokaklarını, meydanlarını insanların kutsallarına hakarete, yabancı karşıtlığına açan, onların sırtlarını işlerine geldiği için sıvazlayan ülkeler, şimdi görmezden geldikleri gerçekle yüzleşti. Sık sık söylediğimiz bumerang tesiri işte tam olarak budur. Avrupa’nın “zararın neresinden dönecek olursak kardır” anlayışıyla hareket etmesi ve gerçekçi tedbirleri hayata geçirmesi elzemdir. Yoksa bu ateş herkesi yakacak boyuta ulaşır. Terör mevzusunda da benzer bir çekince söz mevzusudur. Testi kırılmadan Avrupa’ya çağrımızı tekrarlıyorum. Gelin terörün her türlüsü ile fark gözetmeksizin savaşım edelim. Gelin terör belasını beraber gündemimizden nihai şekilde çıkartalım.SORU: Biz yola çıktığımızda MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin mühim bazı açıklamaları oldu Sayın Cumhurbaşkanım. Ikimiz de bunu uçaktan takip ettik. Bazı ifadelerini sizinle paylaşmak isterim ve bu mevzuyla ilgili değerlendirmelerinizi rica edeceğim efendim. Siyasette normalleşme arayışlarını temel almış olduğu açıklamasında Sayın Bahçeli şu ifadeleri kullandı; “Siyasal partiler içinde normalleşme ve yumuşama arayışlarının temel alınarak oldukca bilinmeyen ve yeni bir denklemin kurulmak istendiği gözlemlenmektedir. Bu kapsamda siparişi meydana getirilen normalleşme ve yumuşama atmosferinin sürdürülebilir hale gelmesinin önünde eğer MHP bariyer olarak telakki ve tanım ediliyorsa, bu mevzuda da geniş bir ittifak husule gelmişse, bizlere düşen mesuliyet ülkemiz ve milletimiz uğruna her türlü fedakarlığı göze almak, gereğini ise gönül huzuruyla yapmaktır.” dedi ondan sonra AK Parti içindeki gayri memnun kesimden bahsetti. “Eğer sürekli suyu bulandıranlar dikkate alınırsa AK Parti ile CHP içinde geniş tabanlı bir ittifakın vücuda gelmesi, buna da altılı masanın öteki unsurlarının desteği MHP’nin samimi dileği ve temennisidir.” diye devam etti sonrasında da dedi ki, “Sayın Cumhurbaşkanımızın yapmış olduğu görüşmeler, kurduğu ilişkiler, yaptığı ikili temaslarını saygı karşılıyor, zatı devletlerine daha da rahatlatmak için bir kez daha feragatle hareket edip karşılıksız inisiyatif alıyor ve bu tercihi aziz milletimizle paylaşıyoruz.”  Sayın Cumhurbaşkanım bu açıklamaları cümleleri iyi mi değerlendirdiniz efendim?Sayın Devlet Bey’in yapmış olduğu izahat bir devlet adamı yaklaşımıyla, sakin, herhangi bir münakaşaya fırsat vermeden yapılmıştır. Mevzuyu bu şekilde kapatmış olması, bence oldukça isabetlidir. Biz Cumhur İttifakı olarak asla duruşumuzdan ödün vermeyeceğiz. Parti sözcümüz Ömer Çelik Bey aslına bakarsan ihtiyaç duyulan açıklamaları detaylıca yapmış oldu. Bu açıklamalarda da dikkat ederseniz tahrik ve dalaşma yoktur.  Yalnız net bir duruş vardır. Cumhur İttifakı’nın bir tarafı olarak partimizin duruşunu belirtmesi bakımından Ömer Bey’in açıklaması isabetli olmuştur. Öteki taraftan CHP’den meydana getirilen bazı açıklamalar oldu. Biz iade-i ziyareti yapmak suretiyle siyasete bir yumuşama, bir kibarlık getirelim dedik. Fakat bu kibarlıktan anlamayanlar İstanbul’da basın toplantısı yaptılar ve orada açık ki birilerinin tesiri altında kaldılar. Demek ki bazı yerlerden onay aldılar. Bunlar doğal doğru şeyler değil, güzel şeyler değil. Sürece katkı elde eden şeyler değil. Şu demek oluyor ki bu, yumuşama değildir. Siyasete yeni bir başlangıç getirme değildir. Bizim iade-i ziyaretimizi demek ki hazmedemediler. Eğer bu iade-i ziyaretimizi CHP’nin başındaki dost hazmedebilseydi, bu tür bir açıklamayı halletmeye gerek duymazdı. Bu şekilde bir izahat karşısında ben Cumhurbaşkanı olarak, Hakkaniyet ve Kalkınma Partisi’nin başkanı olarak, buna yanıt vermeyi dahi yanlış bulurum. Fakat onlar ne yaparsa yapsın. Biz Cumhur İttifakı olarak aynı duruşumuzu, aynı dayanışmamızı devam ettireceğiz. Şunu da söyleyeyim, Cumhur İttifakı bir altılı masa değildir. Altılı masanın içinde yer alanlar, bildiklerini okusunlar.SORU: Sayın Cumhurbaşkanım gündemdeki mühim konulardan bir tanesi de yeni anayasa. Özgür Hususi’le görüşmenizde de bu gündeme geldi. Türkiye artık uygar ve sivil bir yeni anayasa yapabilecek mi? Neler düşünüyorsunuz?Türkiye bu yeni dönemde yeni anayasayı gündemine almak suretiyle bir adım atabilir. Bizim bu ziyaretleri yapmamızın altında yatan gerçek de “her ne kadar ters görünse de CHP ile de bu şekilde bir anayasa yapma başlığı altında buluşabilir miyiz?” arayışıydı. Teklifimizi yaptık. Onlardan “niye olmasın” noktasına gelen bir yaklaşım gördüm. Fakat iki gün sonrasında ortaya maalesef arzu etmediğimiz bir yaklaşım çıkınca bu durum da bizi üzmedi değil. Türkiye’nin artık darbe anayasası ayıbından kurtulması gerekiyor. Bu, politika kurumunun ve Meclisin millete karşı asli görevidir. Hiçbir siyasal parti bu yükümlülükten kaçamaz. Gerek Meclis Başkanımız Numan Kurtulmuş’un girişimleri, gerek bizim temaslarımız, artık yeni anayasa için adım atmanın zamanının geldiğini ortaya koymuştur. Mevcut anayasada bazı değişimler yapılmış olması, darbe ruhunun anayasamızdan silmiş olduğu anlamına gelmiyor. Kaldı ki 1982 yılından bu yana dünya değişti, Türkiye gelişti ve yeni gereksinimler ortaya çıktı. Milletin gereksinimlerine tam hizmet eden ideal anayasa bu millete siyasetin borcudur.SORU: Enflasyonla ilgili uygulanan politikalarda hedefe doğru yaklaşıldığı görülüyor. Tam olarak rahatlama için hedef nedir Sayın Cumhurbaşkanım?Senenin son çeyreğini bekleyeceğiz. Senenin son çeyreğinde inşallah bunlar tam manasıyla görünecek. Şu anda işi sıkı tutuyoruz. Fakat tüm sorun gene geliyor, faiz vakasına dayanıyor. İnşallah faizde atacağımız adımlarla enflasyonu son çeyrekte oldukca daha pozitif yönde bir konuma taşımış olacağız. Nitekim ekonomide dengelenmeye yönelik politikalar meyvelerini veriyor. Cari işlemler açığı mühim seviyede azaldı. Mayıs itibarıyla senelik ihracatımız 260 milyar doları aştı. İthalatımızdaki düşüş aynı şekilde sürüyor. Merkez Bankası rezervlerimiz 146,2 milyar dolarla tarihimizin en yüksek seviyesine çıktı. Rezervlerdeki artış devam edecek. Yaşam pahalılığını tetikleyen sebeplerden olan fahiş fiyat artışları ve fırsatçılıkla mücadelemizden de ödün vermiyoruz. Milletin aşına ve ekmeğine kan doğrayanlara göz açtırmayacağız. Bu eleştiri süreci bir taraftan mali disiplini koruyup, kamuda tasarrufu teşvik ederek, öteki taraftan denetimleri artırarak hassasiyetle yürüteceğiz.

Bu Habere tepkin nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow