Sillyon Antik Kenti’ndeki 10 bin kişilik stadyum gün yüzüne çıkarılıyor

Milattan ilkin 2 binlerin başlangıcında güvenlik kaygılarıyla yüksek bir tepeye kurulan Sillyon Antik Kenti Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ilişik çeşitli yapıları bir arada barındırıyor.Kültür ve Gezim Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünden alınan izinle Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Taşkıran başkanlığındaki 40 kişilik ekip, bölgenin tarihinin ortaya çıkarılması ve turizme kazandırılması için çalışmalarını sürdürüyor.Emek harcamaları Roma dönemine ilişik stadyumda yoğunlaştırdıklarını belirten Taşkıran, AA muhabirine, tonlarca toprağın altındaki stadyumun 254 metre uzunluğunda ve 48 metre genişliğinde bulunduğunu söylemiş oldu.Stadyumun yüzde 25’ini ortaya çıkardıklarını belirten Taşkıran, “2020’de başlamış olan kazılar, 2022’de Cumhurbaşkanlığının Emin Kazı Sıralaması’ne girmesiyle hız kazanmıştır.” dedi.

“YAPI ÇİFT TRİBÜNLÜ”

Roma döneminde kentin zenginleşmesi ve refaha kavuşmasıyla stadyum, hamam ve bazı kamusal yapıların inşa edildiğini vurgulayan Taşkıran, “2022’de stadyumdaki kazı çalışmalarına başladık. Stadyum, kentin batı yamacı süresince yapılmış. Zamanında buradaki arazi düzleştirilmiş, teras haline getirilmiş ve stadyum yapısı buraya kondurulmuş. Yapı çift tribünlü bununla beraber bir dönüş alanına haiz” diye konuştu. Taşkıran, 10 bin kişilik kapasiteye haiz zamanı yapının hem kapasitesi hem şekli hem de ölçüsüyle bölge stadyumları içinde ön plana çıktığını dile getirdi. Antik dönemde stadyumda spor müsabakaları, yarışmalar ve festivallerin yapıldığını özetleyen Taşkıran, şöyleki konuştu: “Alandan çıkan malzemelerden hareketle, stadyumun İsa’dan sonrasında 1. yüzyılda inşaatına başlandığı, İsa’dan sonrasında 5. yüzyıla kadar da kullanılmış bulunduğunu söyleyebiliriz. Son aşamada yaptığımız kazılarda da bu netleşti. Sillyon’a bir hücum bulunduğunu ve bu hücum esnasında stadyumun tahrip edildiğini tespit ettik. Öte taraftan yapının doğu kanadında üstü ahşap bir konstrüksiyonla kapalı bir gölgelik oluşturulduğunu da söylemek mümkün.” Taşkıran, alanda bir tek kazı yapmadıklarını bununla beraber restorasyon, konservasyon emek harcamaları da yürüttüklerini söyledi.

SILLYON, SİDE’DEN KEMER’E DENİZ TRAFİĞİNE HAKİM

Antik kentin bölgenin denize ve Toros Dağları’na hakim bir noktada yer aldığına dikkati çeken Taşkıran, şunları kaydetti: “Sillyon bugün bile denizden yada karadan bölgeye hakim olan tek nokta. Sillyon’nun tepesine çıktığınızda Side’den Kemer’e kadar tüm deniz trafiğine hakim oluyorsunuz. Stadyum da tam bu manzaraya hakim bir halde yapılmış. Kısaca spor müsabakalarını seyretmek isteyen birisi bir tek müsabakalarını izlemiyor çevreye de hakim olacak bir halde oldukça güzel zaman geçirebiliyor. Stadyum noktasından bakıldığında Perge Antik Kenti’ni, Kadriye-Belek gezim bölgelerini, havaalanını görebiliyoruz. Antik dönemde de bu böyleydi. Bu konumundan dolayı da muhtemelen burası bir panayır-festival alanı benzer biçimde kurgulanmış. Engebeli tepelik bir alanda 10 bin kişilik bir stadyumun yapılmış olmasının en temel sebebi hem etkinlikleri seyretmek hem de manzaranın keyfine varmak.” Taşkıran, Geleceğe Miras projesi kapsamında stadyumdaki emek harcamaları hızlandırarak bu yıl tamamlamak istediklerini sözlerine ekledi.